Türkiyenin İlk ve En Gelişmiş Girişimci Kaynakları Sitesi


Biz Kimiz Hizmetlerimiz İş Fırsatları Kurumsal üyelik İletişim
Geri Ana Sayfa
  
Kullanıcı
Şifre  
 

Şifremi Unuttum
Bireysel Üyelik
Kurumsal Üyelik
İlan Başvurusu


 
  A-E | F-J | K-N | O-S | T-Z  
  Object :Nesne. Nesne yönelimli programlamada, bir programı oluşturmak için ilk düşünülecek şeylerdir. Proseslerden türetilen kod birimleridir.

Object code : Nesne kodu. Kaynak kod ve nesne kodu, bir programın bilgisayarda çalıştırılmaya hazır olması için derlenmesinden önceki ve sonraki durumlarıdır.Kaynak kod, bir metin editöründe yazılmış program komutlarını içerir. Bu metin dosyası derlenerek nesne dosyası haline dönüşür. Nesne kodu, insanların anlayamayacakları ancak bilgisayarın anlayabileceği biçimdeki komut dizilerini içerir.

Object Oriented Programming (OOP) : Nesne yönelimli programlama. Bilgisayar programlamasında yeni bir anlayış. Daha önce programlara, veriler üzerinde çalışan prosedürler olarak bakılıyordu. OOP bu görüşü, programın önce veriyi düşünerek başlaması gerektiği şeklinde değiştirdi. Sonunda ana amaç, prosedürün kendisi değil sonuç idi.Veri modelleme kavramını ve tekniklerini kullanan programcılar, veri nesnelerini ve birbirleri ile ilişkilerini belirleyebiliyorlar. Bir veri nesnesinin, mümkün veri değişkenler ve yöntemleri ile genelleştirilmesi, bir veri nesneleri sınıfını oluşturur. Bir sınıfın gerçek örneği, bir nesnedir.

OCR (Optical Character Recognition) : Optik karakter tanıma. Basılı veya yazılı metinlerin bilgisayar tarafından tanınması. Metnin taranmasını, taranan görünütünün analizini ve karakter görüntülerinin, çoğunlukla veri işlemede kullanılan ASCII gibi karakter kodlarına dönüştürülmesini kapsar.

ODBC (Open Database Connectivity) : Bir veritabanına erişmek için, açık uygulama programlama arayüzü (API). ODBC komutlarını kullanarak, pek çok farklı veritabanındaki dosyalara erişebilirsiniz.

OEM (Original Equipment Manufacturer) : Orijinal ekipman üreticisi. Bir ürünü oluşturan parçaları başka şirketlerden alarak oluşturduğu ürünü kendi markası altında satan şirket.

OLE (Object Linking and Embedding) : Birleşik doküman teknolojisi için Microsoft'un framework'ü. Birleşik bir doküman, her tür sanal nesneyle bilgi nesnelerini içeren bir masaüstüne benzer. Bunların arasında metin, takvim, animasyon, ses, video ve üç boyut gibi nesneler vardır. Her bir masaüstü nesnesi de bağımsız bir programdır. OLE, birleşik dokümanı oluşturmak ve göstermek için gerekli API'lardan oluşur.

OLE DB : Farklı veri kaynaklarına erişmek için, Microsoft'un stratejik alt seviye uygulama program arayüzü (API). OLE DB, veriyi okumak ve yazmak için bir yöntemler setidir.

OLTP (Online transaction processing) : Veri girişi veya bankacılık ve havayolları gibi sektörlerde işlem (transaction) yapmak için kullanılan uygulamaları yöneten bir program türü.

Open circuit : Açık devre. İletim yolunda, ağ iletişimini engelleyen açık yol.

OpenGL (Open Graphics Library) : Açık grafik kütüphanesi. Bilgisayar endüstrisinin, iki ve üç boyutlu görüntüleri belirlemek için kullandığı uygulama program arabirimi (API).

Optical fiber : Cam, plastik veya fiber bir kablo üzerinde ışık darbeleri ile bilgi iletiminin yapıldığı ortam ve teknoloji.

OS (Operating System) : İşletim sistemi. Bilgisayarın açılması ile bilgisayar belleğine yüklenen ve bilgisayardaki tüm programları yöneten program. Diğer programlara uygulama adı verilir.

OSI (Open Systems Interconnection) :
Bir iletişim ağındaki herhangi iki nokta arasında mesajların nasıl iletileceğini belirleyen standart veya referans model.

Outsourcing : Dış kaynak kullanımı. Bir şirketin, bir başka şirkete onun yerinde servis verme düzeni. Bazı durumlarda tüm bilgi sisteminin yönetimi başka şirketlere devredilir.

Overclocking : Bilgisayarın işlemcisinin, üreticinin belirlediği hızdan daha yüksek bir hızda çalıştırılması.

Packet : Paket. Internet veya herhangi bir paket anahtarlamalı ağ üzerinde, bir kaynak ve bir hedef arasında gidip gelen veri birimi. Bir veri dosyası ağ üzerinde kolay gönderilebilecek boyutta parçalara bölünür. Bu paketlerden her biri ayrı ayrı numaralanırlar ve her biri hedef Internet adresini içerir. Hepsi ağ üzerinde farklı yollardan gider, hedefe vardıklarında tekrar birleştirilip ana veri dosyası oluşturulur.

Packet switching : Paket anahtarlama. Paket diye adlandırılan küçük veri paketlerinin,her bir pakette hedef adresin bulunmasına dayanan ağ yapısı üzerinden yönlendirildiği bir ağ tipi.

Pager : Kısa mesajları alan ve genellikle sürekli yer değiştiren, hemen telefonla cevap vermesi gerekmeyen kişiler tarafından kullanılan çağrı cihazı.

Parallel processing : Paralel işlem. Bir bilgisayar programının daha kısa bir sürede çalıştırabilmek için, program komutlarının birden fazla işlemci arasında bölüştürülmesi işlemi.

Parity : Eşitlik. Verinin, bir diskte bir yerden başka bir yere taşınması veya bilgisayarlar arasında iletilmesi sırasında kayba uğrayıp uğramadığını kontrol etme tekniği.

Partititon : Bölümleme. Kişisel bilgisayarlarda sabit diski mantıksal bölümlere ayırma işlemi. Böylece aynı sabit diske farklı işletim sistemleri yükleyebilir veya dosya yönetimi, çoklu kullanım veya diğer amaçlarla kullanılmak üzere birden fazla disk yaratmış olursunuz.

Password : Şifre. Bir bilgisayar sistemine erişmeye çalışan kişinin gerçekten o kişi olup olmadığını belirlemeye yarayan ve bir dizi karakterden oluşan şifre.

Path : Yol. 1) Bilgisayar işletim sistemlerinde, bir dosyaya erişmek için dosya sistemi tarafından çizilmiş olan yoldur. Her işletim sisteminin kendine özel bir yol ismi formatı vardır. 2) Ağ üzerindeki iki nokta arasında yönlendirme yapılan yol.

Payload : Yük. Bir hücrenin, çatının veya paketin, üst katman bilgisini içeren kısmı.

PBX (Private Branch Exchange) :
Abone sistemine dayanan sayısal veya analog telefon santralı, özel veya herkese açık telefon ağlarını birbirine bağlamak için kullanılır.

PCI (Peripheral Component Interconnect) :
Bilgisayarın işlemcisi ile, genişleme yuvalarına takılmış olan kartlar arasındaki bir bağlantı sistemi.

Peak rate : En yüksek hız. Sanal bir devrede gerçekleşen, kbps cinsinden maksimum hız.

Peer-to-peer computing : Bir uygulamanın hem istemci hem de sunucu kısmını çalıştıran ağ cihazlarının oluşturduğu yapı. Aynı zamanda, farklı iki ağ cihazında, aynı OSI referans modeli katmanı arasındaki iletişimi tanımlar.

Performance management : Performans yönetimi. OSI ağlarının yönetimi için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri. Performans yönetimi altsistemleri, ağ hızı ve hata oranını içeren ağ performansının analizini ve kontrolünü yapar.

Peripheral : Çevre birimi. Bilgisayarın ana parçalarından olmayan, ancak bilgisayara takılarak kullanılan cihazlar. Bunlardan bazıları bilgisayarın içine takılır: Sabit disk, CD-ROM sürücü ve ağ adaptörü gibi. Bazıları ise bilgisayara dışardan bağlanırlar: Yazıcı ve tarayıcı gibi.

Petabyte : Bellek veya depolama cihazları için kullanılan ölçü birimi. Terabyte'ın bin katı.

Physical layer : Fiziksel katman. OSI referans modelinin birinci katmanı. Uç sistemler arasında fiziksel bağlantının kurulması için, elektriksel, mekanik ve fonksiyonel özellikleri belirler.

Pipeline : İşlemcinin bir komutu uygulamak için attığı aritmetik adımlar. Pipeline kullanılmadan, işlemci önce bellekteki komutu alır, onu uygular ve bellekte ondan sonra gelen komuta geçer. Pipeline ile, işlemci aritmetik işlemleri yaparken bir sonraki komut alınır ve işlemciye yakın bir tampon bellekte tutulur. Böylece belirli bir sürede işlenen komut sayısı artar.

Piracy : Korsan. Bir yazılımı illegal bir şekilde kopyalayan, dağıtan veya kullanan kişi.

Pixel : Piksel. Bir bilgisayar ekranında veya görüntüsünde programlanabilen temel renk birimi. Fiziksel değil mantıksal bir birimdir. Bir piksel'in boyutu, ekranın ayarladığınız çözünürlüğüne bağlıdır.

Plug-and-play (PnP) : Tak çalıştır. Bilgisayara bir cihaz taktığınızda, bilgisayarın o cihazı otomatik olarak tanımasını sağlayan standart.

Plug-in : Kolaylıkla kurulabilen ve Web browser'ın bir parçası olarak kullanılan uygulamalar.

Policy : Politika. Politika temelli ağ, ağ kaynaklarının istemciler arasında nasıl dağıtılacağını belirleyen bir yapıdır. İstemciler; tek başına kullanıcılar, bölümler, bilgisayarlar veya uygulamalar olabilir.Kaynaklar, günün içinde bulunulan zamanına göre, istemciye tanınan önceliğe göre, kaynakların durumuna ve diğer faktörlere göre dağıtılabilir.

Policy routing : Yönlendirme politikası. Paketlerin, kullanıcılara göre belirlenmiş politikalara dayanan özel arayüzlere yönlendirmek için düzenlenen yönlendirme tablosu.

POP : 1) Point of Presence. Internet'e erişim noktasının bulunduğu yer. POP, tek bir Internet adresi gerektirir. 2) Post Office Protocol. İstemci e-posta uygulamalarının, bir posta sunucudan postayı almak için kullandıkları protokol.

Port : Bağlantı noktası. 1) Diğer cihazlara fiziksel bağlantı yapmak için kullanılan arabirim. 2) Programlamada, mantıksal bağlantı noktasıdır. 3) Programlamada, bir uygulamanın bir işletim sistemi üzerinde çalışmak üzere o platforma taşınması. 4) IP terminolojide, alt katmandan bilgiyi alan üst katmanın yaptığı iş.

Port numbers : Bağlantı noktası sayıları. Internet veya diğer ağ mesajlarının, bir sunucuya vardıklarında yönlendirilmeleri için uygulanan özel bir işlem şekli.

Portal : Liman. Kullanıcıların Internet'e erişmek için kullandıkları ana siteyi belirten terim.

PPP (point-to-point protokol) : Seri bir arabirim kullanan iki bilgisayar arasındaki iletişim protokolu. Örneğin kişisel bir bilgisayarın bir telefon hattı ile sunucuya bağlanması sırasında kullanılır.

Presentation layer : Sunu katmanı. OSI referans modelinin 6. katmanı. Bu katman, başka bir sistemin uygulama katmanı tarafından okunabilen, bir sistemin uygulama katmanı tarafından gönderilen bilgiyi sağlar.

Presentation software : Sunu yazılımı. Bir hikayeyi anlatmak için kullanılan resim ve kelime dizilerini oluşturan veya seyircilere karşı yapılan sunu ve konuşmalara yardımcı olan uygulama programı.

PRI (Primary Rate Interface) : ISDN'de iki seviyeli servis vardır: Ev ve küçük kurumlarda kullanılan BRI (Basic Rate Interface) ve büyük kurumlar tarafından kullanılan PRI. Her ikisi de çeşitli B kanalına, bir adet de D kanalına sahiptir. B kanalları, veriyi, sesi ve diğer servisleri taşırken, D kanalı, kontrol ve işaret bilgisini taşır.

Print server : Yazıcı sunucusu. Diğer ağ cihazlarından gelen baskı taleplerini, yöneten ve uygulayan ağa bağlı bilgisayar sistemi.

Protocol : Protokol. Bir ağ üzerindeki cihazların aralarında nasıl iletişim kuracağını belirleyen kurallar dizisi.

Protocol converter : Protokol dönüştürücü. Bir cihazın veri iletişim kodunu diğer cihazınkine dönüştürerek, farklı veri formatlarına sahip cihazların iletişimini sağlar.

Protocol stack : Protokol yığını. OSI referans modelinin yedi katmanının bazılarında veya hepsinde iletişimi sağlayan ve bir arada çalışan iletişim protokollarına ilişkin set.

Protocol translator :
Protokol çevirici. Bir protokolu diğerine çeviren ağ cihazı veya yazılım.

Proxy server :
Proxy sunucu. Internet kullanan bir kurumda, iş istasyonu kullanıcıları ile Internet arasında aracılık yapan sunucu. Böylece güvenlik sağlanır ve yönetim kontrolü elde tutulur.

PSTN (Public Switched Telephone Network) : Dünyadaki çeşitli telefon ağlarını ve servislerini gösterir.

Public domain software : Herkesin kullanımına açık yazılım. Yazarı herkesin kullanmasını istediğinden, telif hakkı sorunu olmayan program.

Push : İtme. İstemci tarafından değil, bilgiyi sağlayan sunucu tarafından Web üzerinden bilgi gönderimi.

QoS (Quality of Service) : Servis Kalitesi. İletişim kalitesi ve servisin sürekliliğini göstermek amacıyla, iletişim sistemi için kullanılan performans ölçüsü.

Quadbit : Bazı iletişim işaretlerinde kullanılan, dört bit kombinasyonunun mümkün olan 16'sından biri. Bir işaret, her seferinde bir bit gönderilecek şekilde değil de, quadbit birimleri şeklinde kodlanmış olabilir.

Queue : Kuyruk. 1) Genel olarak, işlenmeyi bekleyen elemanların sıralı listesi. 2) Ağda yönlendirme işleminde, bir router arabirimi üzerinden yönlendirilmeyi bekleyen paket yığını.

RAM (random-access memory) : Rastgele erişimli bellek. İşlemci tarafından okunup yazılabilen, üzerinde bilgilerin geçici olarak tutulduğu bellek.

Rapid application development (RAD) : Hızlı uygulama geliştirme. Daha hızlı ve daha kaliteli uygulama geliştirilmesini sağlayan ürünleri anlatan kavram.

Raster : Bir ekranın, görüntüyü oluşturma özelliğine sahip olan bölgesi.

Raster graphics : Belirli bir alanda oluşturulmuş sayısal görüntü. Raster, ekranın görüntü alanının x ve y koordinatlarının oluşturduğu ızgara tipi yapıdır. Bir raster görüntü dosyası, tek renkli veya renkli noktaları göstermek için bu koordinatları kullanır.

Raster image processor (RIP) : Vektör ifadeleri şeklinde tanımlanmış görüntüyü oluşturan donanım veya donanım/yazılım kombinasyonu. Örneğin lazer yazıcılar, vektör formunda gelen görüntüyü basılı hale getirmek için RIP'leri kullanırlar.

RDBMS (Relational DataBase Management System) : İlişkisel Veritabanı Yönetim Sistemi. İlişkisel bir veritabanının oluşturulmasına, güncellenmesine ve yönetilmesine izin veren bir program. RDBMS, kullanıcının girdiği veya bir uygulamadan gelen SQL (Structured Query Language) komutlarını alır, veritabanını oluşturur, günceller veya ona erişim sağlar.

Real time : Gerçek zaman. Kullanıcının yeterince hızlı bulduğu bilgisayarın cevap verme seviyesi. Gerçek zamanda çalışan işlemler ve bilgisayarlar için kullanılır. Gerçek zaman, makineye bağımlı bir zamanı değil insan için geçerli olan zamanı gösterir.

Real-time clock (RTC) : Gerçek zamanlı saat. Bilgisayarın anakartındaki bir mikroyonganın parçası olarak kullanılan, pille beslenen saat. Bu işlemciyi, mikroişlemci ve diğer işlemcilerden ayırd etmek için CMOS da denir.Bu yonga üzerindeki küçük bir bellek, sistemle ilgili bazı değerleri saklar.

Real time operating system (RTOS) : Gerçek zamanlı işletim sistemi. Belirli bir zaman sınırı içinde belirli özellikleri garanti eden işletim sistemi.

Record : Kayıt. Veri işlemede, bir program tarafından işlenmek üzere bir araya getirilmiş veri parçaları topluluğu. Bir dosyada bir çok kayıt yer alır.

Redundancy : Yedek. Bir ağda, cihazların, servislerin veya bağlantıların çift olma durumu. Bunlardan biri devre dışı kaldığında yedeği aynı işi yapmaya devam eder.

Redundant system : Yedekli sistem. İki sabit disk, iki işlemci veya iki güç kaynağı gibi önemli sistemlerin çoğundan iki veya daha fazlasını içeren, bilgisayar, router, anahtar veya diğer sistemler.

Relational database : İlişkisel veritabanı. Veritabanı tablolarının yeniden düzenlenmesini gerektirmeksizin, erişilebilen ve çeşitli şekillerde kullanılabilen verilerin oluşturduğu, belirli bir şekilde tanımlanmış tablo dizisi olarak düzenlenen veri topluluğu. İlişkisel veritabanı, önceden belirlenmiş kategorilere uyan verilerden oluşturulur.

Reliable : Güvenilir. Bir bağlantıdan sürekli alınması beklenen hız. Bu hız yüksekse hattın güvenilir olduğundan bahsedilebilir. Bir yönlendirme ölçüsü olarak kullanılır.

Remote access server : Uzaktan erişim sunucusu. Uzaktan erişim, uzak bir noktadan bir bilgisayara veya bir ağa erişimdir. Büyük kurumlarda, şubelerde çalışan veya seyyar çalışan insanların merkezdeki ağa bağlanma ihtiyaçları olur. Ev kullanıcıları da Internet'e, uzaktan erişim yoluyla bağlanırlar. Uzaktan erişim sunucusu da, kurumun ağına uzaktan erişmek isteyenleri yöneten bir yazılım ve bunu çalıştıran bilgisayardır.

Remote bridge : Uzak köprüsü. WAN linkleri yoluyla farklı yerlerdeki ağ bölümlerini fiziksel olarak birbirine bağlayan köprü.

Repeater : Tekrarlayıcı. TRafiği bir ağ bölümünden diğerine rastgele ileten ağ cihazı.

Replication : Kopyalama. Bir şeyin kopyasını çıkarma işlemi. Internet'te, tümüyle kopyalanarak ayna site denen başka bir siteye yerleştirilmiş Web sitesi. Lotus Notes gibi groupware ürünleri kullanılarak kopyalama, bir sunucudan diğerine periyodik olarak yapılır.

Resolution : Çözünürlük. Bir monitörün içerdiği piksel sayısı. Bir görüntünün keskinliği, ekranın çözünürlüğüne bağlıdır.

Response time : Cevap süresi. Bir bilgisayarda bir sorgunun veya talebin bitmesi ile cevabın alınmaya başladığı an arasında geçen süre.

Return on investment (ROI) : Yatırımın geri dönüşü. Bir yatırımda kullanılan paranın, kar veya maliyet tasarrufu şeklinde dönüşü.

RF (Radio frequency) : Telsiz frekansı. Telsiz iletişimine uygun frekansları gösterir. Kablolu TV ve yayın ağları RF teknolojisini kullanırlar.

Ring : Halka. Mantıksal devre topolojisinde iki veya daha fazla istasyonun birbirine bağlanması. Bilgi aktif istasyonlar arasında gider gelir.

Ring group : Halka grubu. Tek köprülü bir Token Ring ağının parçası olan bir veya daha fazla router üzerindeki Token Ring arabirimleri topluluğu.

Ring topology : Halka topolojisi. Tek bir kapalı çevrim oluşturmak için, tek yönlü iletim bağlantıları tarafından birbirine bağlanmış bir dizi tekrarlayıcıyı içeren ağ topolojisi.

RISC (reduced instruction set computer) : Daha az sayıda bilgisayar komut tipini işlemek üzere tasarlanmış işlemci. Yüksek hızlarda çalışırlar.

RMON (Remote monitoring) : Uzaktan izleme. Bir ağ yöneticisinin, bir grup dağıtık LAN'ı birbirine ve merkeze bağlayan T-1/E-1 ve T-2/E-2 bağlantılarını izlemesini, analiz etmesini ve arızalarını tespit edip gidermesini sağlayan standart bilgileri verir.

ROM (read only memory) : Sadece okunabilen bellek. Geçici olmayan bellek. İşlemci tarafından okunabilir, ancak üzerine yazılamaz.

Root directory : Temel dizin. Hiyerarşik veya ağaç yapısında düzenlenmiş bir bilgisayar dosya sisteminde, bütün diğer dizinleri içeren ana dizin.

Route : Yol. Ağ üzerinde yol.

Route map : Yol haritası. Yönlendirme alanları arasında yeniden dağıtılan yolları kontrol etme yöntemi.

Router : Birden fazla ağı birbirine bağlayan cihaz; ağlar arasında paketleri akıllı bir şekilde yönlendirir.

Routing : Hedef bilgisayara doğru bir yol bulma işlemi.

Routing domain : Yönlendirme alanı. Uç sistemler ve ara sistemler grubu, aynı yönetim kuralları altında çalışır.

Routing metric : Yönlendirme ölçüsü. Bir yolun diğerinden daha iyi olduğunu belirleyen yönlendirme algoritması tarafından kullanılan yöntem.

Routing protocol : Yönlendirme protokolu. Belirli bir yönlendirme algoritmasının kurulumu ile yönlendirmeyi tamamlayan protokol.

Routing table : Yönlendirme tablosu. Belirli ağ hedeflerine giden yolların bulunduğu, router veya başka ağ cihazlarında saklanan tablo.

RS-232 : Popüler fiziksel katman arabirimi.

SAN (Storage Area Network) : Depolama alanı ağı. Büyük ağ kullanıcılarına hizmet vermek üzere veri sunucuları ile birlikte farklı tipte veri depolama cihazini birbirine bağlayan, özel amaçlı, yüksek hızlı bir ağ.

Satellite communication : Uydu iletişimi. Dünya üzerindeki çeşitli istasyonlar arasında veri iletişimi sağlamak için dünya yörüngesindeki uyduların kullanılması.

Scalability : Ölçeklenebilirlik. Bir uygulama veya ürünün, değişik boyutlardaki kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi.

Scanner : Tarayıcı. Basılı dokümanlardaki resimleri, bilgisayarda işleyebilmek ve ekranda gösterebilmek amacıyla tarayan cihaz.

Script : Bilgisayar programcılığında, bilgisayar işlemcisi tarafından değil başka bir program tarafından kullanılan bir dizi komut veya program.

SCSI (Small Computer System Interface) : Küçük Bilgisayar Sistem Arabirimi. Bilgisayarın çevre birimleri ile iletişimini sağlayan ANSI standardında elektronik arabirim.

Search engine : Arama motoru. Internet'te istenen bilgileri aramak için kullanılan arama motorunun üç bölümü vardır. Örümcek denen bölümü, aramak için girdiği web sitesinin diğer sayfalarını da bulmak ve okumak için linkleri kullanır. Bir başkası, okunabilen sayfalardan oluşturulan büyük bir indeks yaratır. Üçüncüsü ise, sizin talep ettiğiniz bilgiyi alır, indeksle karşılaştırır ve bulduğu sonuçları size sunar.

Security management :
Güvenlik yönetimi. OSI ağlarının yönetimi için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri. Güvenlik yönetimi alt sistemi, ağ kaynaklarına erişimi kontrol eder.

Seed router :
Çekirdek yönlendirici. Ağ numarası veya kablo dizisi, port'unda tanımlanmış olan, AppleTalk ağı üzerindeki bir router.

Segment : Bölüm. 1) Köprüler, router'lar veya anahtarlarla sınırlanmış olan ağın bir bölümü. 2) Bir veri yolu topolojisi kullanılan LAN'da, tekrarlayıcılarla diğer bölümlere sık sık bağlanan sürekli bir elektronik devre. 3) TCP spesifikasyonunda, tek bir iletim katman birimini tanımlamak için kullanılır.

Serial transmission : Seri iletim. Veri karakter bit'lerinin tek bir kanal üzerinden sırayla iletildiği veri iletim yöntemi.

Server : Sunucu. 1) Aynı veya farklı bilgisayarlarda bulunan uygulamalara servis sunan bir bilgisayar programı. 2) Sunucu programının çalıştığı bilgisayar. 3) İstemci/sunucu yapıda, istemci PC'lere dosya erişimi, baskı kuyruğu veya uzaktan uygulama çalıştırma gibi servisler sunan bir ağ noktası.

Session : Oturum. İki veya daha fazla ağ noktası arasındaki iletişim işlemleri.

Session layer :
Oturum katmanı. OSI referans modelinin 5. katmanı. Uygulamalar arasında oturumu başlatır, yönetir ve bitirir. Sunu katmanındaki cihazlar arasında da veri değişimini yönetir.

Set-top box : TV cihazının Internet'te kullanılması ve sayısal TV yayınlarını alabilmesini sağlayan cihaz.

Shareware : Kullanıcının ihtiyaçlarını tanıması ve daha sonra ödeme yapması amacıyla ücretsiz dağıtılan program.

Signaling : İşaretleşme. İletişim amacıyla fiziksel bir ortamdan bir iletişim işareti gönderme işlemi.

Signaling packet :
İşaretleşme paketi. Başka bir cihazla iletişim kurmak isteyen ATM ağına bağlı bir cihazın gönderdiği paket.

Simplex : Alıcı ve verici istasyon arasında, sadece tek yönlü iletişim yapabilme özelliği.

Single mode fiber : Tek modlu fiber. Işığın sadece tek bir açıdan girmesine izin veren dar çekirdekli fiber optik kablolama. Çok modlu fiberden daha yüksek bant genişliğine sahiptir, fakat lazer gibi dar bir spektruma sahip ışık kaynağı gerektirir.

Smart card : Üzerinde gömülü olarak veri yüklü bir mikroyonga bulunan, kredi kartı boyutlarında plastik kart. Periyodik olarak doldurulabilen kart, telefon görüşmelerinde, para ödemelerinde ve benzeri uygulamalarda kullanılıyor.

SMTP (Simple Mail TRansfer Protocol) :
Elektronik posta servisi sunan Internet protokolu.

SNA (Systems Network Architecture) : IBM tarafından 1970'lerde geliştirilen, büyük, karmaşık ve zengin özellikleri bulunan bir ağ mimarisi.

SNMP (Simple Network Management Protocol) :
Özellikle TCP/IP ağlarında kullanılan ağ yönetim protokolu. Ağ cihazlarının izlenmesi ve kontrolünü, konfigürasyonların, istatistik işlemlerinin, performansın ve güvenliğin yönetimini sağlar.

Socket : Yuva. 1) Bir ağ cihazında, uç nokta ile iletişim için çalıştırılan yazılım yapısı. 2) AppleTalk ağına bağlı bir ağ noktasındaki adreslenebilen varlık.

Socket 7 : Intel Pentium işlemcinin ana karta takılma biçimini tanımlar.

SOHO (Small Office Home Office) :
Küçük ofis/ev ofisi. Bilgi teknolojisinde, küçük işyerlerini ve ev ofislerini tanımlayan terim.

Source code : Kaynak kod. Kaynak kodu ve nesne kodu, bir program kodunun derlenmeden önceki ve sonraki durumunu gösterir. Kaynak kod, bir programcının bir editor programı kullanarak yazdığı program komutlarını içerir. Bu kod derlenerek nesne kodu haline getirilir.

Spam : Internet üzerindeki istenmeyen e-postalar.

Span : İki sayısal nokta arasında tamamen duplex sayısal iletişim hattı.

Speech recognition : Ses tanıma. Bir makine veya yazılımın ses komutlarını anlama özelliği.

SQL (Structured Query Language) : Bir veritabanından bilgi almak ve güncellemek için kullanılan standart bir programlama dili.

SSL (Secure Sockets Layer) : Ağ üzerindeki mesaj iletişiminin güvenliğinin yönetimi için Netscape tarafından oluşturulmuş bir program katmanı.

Stack : Yığın. 1) TCP/IP, sıkça bir "yığın" olarak gösterilir. Veri değiş tokuşunda hem istemci hem de sunucu tarafında bütün veri geçişlerinin yapıldığı katmanlar (TCP, IP ve diğerleri). 2) Programcılıkta, yönetilmesi gereken ihtiyaçların saklandığı veri alanı veya tampon bellektir.

Stackable hub : İstiflenebilir hub. Genişleyebilen bir yığın şeklinde üst üste dizilebilmek ve birbirine bağlanabilmek için tasarlanmış hub'lar.

Star topology : Yıldız topolojisi. Ağ üzerindeki bir uç noktanın, noktadan noktaya bağlantılarla anahtarlandığı ortak bir merkeze bağlanması şeklindeki ağ yapısı.

Static route : Statik yönlendirme. Konfigürasyonu bir yönlendirme tablosuna girilmiş yönlendirme biçimi.

Statistical multiplexing : İstatistik çoklama. Bir çok mantıksal kanaldan gelen bilginin tek bir fiziksel kanal üzerinden iletilmesini sağlayan teknik. Bant genişliği sadece aktif kanallara ayrılır.

Store and forward packet switching :
Saklayan ve ileten paket anahtarlama. Frame'lerin özel port'lara gönderilmeden önce işlendiği paket anahtarlama tekniği.

Streaming media :
Internet üzerinden videonun sıkıştırılarak gönderilmesini ve ulaştığı noktada kullanıcılar tarafından seyredilmesini sağlayan ortam.

Subchannel : Alt kanal. Ayrı iletişim kanalları yaratmak için frekanslara göre ayrılmış alt bölümler.

Subinterface :
Alt arabirim. Tek bir fiziksel arabirimdeki pek çok sanal arabirimden biri.

Subnet adress : Alt ağ adresi. Alt ağ maskesi tarafından alt ağ olarak tanımlanan, IP adresi bölümü.

Subnet mask :
Alt ağ maskesi. Alt ağ adresi için kullanılan IP adresinin bit'lerini göstermek için IP'de kullanılan 32-bit adres maskesi.

Subnetwork : Alt ağ. 1) IP ağlarında, belirli bir alt ağ adresini paylaşan ağ. 2) OSI ağlarında, tek bir yönetim alanının kontrolu altında olan ve tek bir ağ erişim protokolunu kullanan, uç ve ara sistemler topluluğu.

Surf : Sörf. Internet'te belirli bir plana bağlı olmadan serbest bir biçimde gezinmek.

Switch : Anahtar. Her frame'in hedef adresine dayanarak frame'leri filtreleyen ve ileten ağ cihazı. Anahtar, OSI modelinin veri bağlantı katmanı olarak çalışır.

Switched LAN : Anahtarlı yerel ağ. LAN anahtarları ile oluşturulmuş yerel ağ.

Synchronous transmission : Senkron iletişim. Çok dakik bir şekilde iletilen sayısal işaretleri belirtir.